Aşkla Düğümlenen Sanat

Türk ve İslam Eserleri Müzesi’nde hazırlanan "Aşkla Düğümlenen Sanat: Türk Halıları" sergisine ziyaretçiler yoğun ilgi gösterdi. Osmanlı ve Selçuklu dönemlerine ait 38 tarihi halı sergiyle meraklılarına sunuldu.


ICOC (International Conference on Oriental Carpets- Uluslararası Doğu Halıları Konferansı) tarafından her dört yılda bir düzenlenen etkinlikler bu yıl İstanbul’da gerçekleşti. ICOC tarafından bu yıl 15.’si düzenlenen sempozyum ve halı etkinliklerinin ana teması “Halı Dokumacılığı ve Koleksiyonculuğunun Geçmişi ve Geleceği” olarak belirlendi. Türk ve İslam Eserleri Müzesi’nde belirlenen temaya uygun “Aşkla Düğümlenen Sanat: Türk Halıları” sergisi hazırlandı. Osmanlı ve Selçuklu dönemlerine ait 38 halının meraklılarıyla buluştuğu sergi, 23 Ağustos 2024’e kadar açık olacak. Sergiyi, sanatseverler ücretsiz olarak ziyaret edebilecek.

“38 halının içinde hiç sergiye çıkmayan Selçuklu halıları da yer alıyor”

Türk ve İslam Eserleri Müzesi Müdürü Ekrem Aytar, “Türk ve İslam Eserleri Müzemiz Osmanlı’nın son müzesidir. 1914 yılında kurulmuştur. Bu yıl 111’inci yılımızı kutluyoruz. Osmanlının bütün eyaletlerinden camilerden, türbelerden, tekkelerden sanat değeri olan halılar, yazma eserler, ahşap eserler müzemize getirilmiş ve koruma altına alınmıştır. 6-9 Haziran tarihleri İstanbul’da Uluslararası Doğu Halıları Konferansı (Internatıonal Conference on Oriental Carpests ) ICOC düzenlemiş olduğu kongre ile paralel olarak müzemizde Osmanlı ve Selçuklu dönemlerinden oluşan 38 halılık bir sergi düzenledik. ICOC gelen dünyanın çeşitli ülkelerinden 200’e yakın halı sevdalısı, halı ile ilgilenen akademisyenler ve koleksiyonerler bu halı sergisiyle buluştu. Halı sergimizi oluştururken müzemizin envanterinde yer alan bin 700 halı da var. Bu halıları geçici sergilerle dönem dönem halı severlerle buluşturuyoruz. ICOC ile aynı döneme gelen halı sergimizde 38 halı yer almaktadır. Bu 38 halının içinde hiç sergiye çıkmayan Selçuklu halıları da yer alıyor. 13’üncü yüzyıldan kalan Selçuklu halıları gerçekten halı severler için çok önemli. Yine aynı zamanda Osmanlının farklı dönemlerinde vakıf eserlerinde, camilerde bulunan halılarda bu sergimizde yer alıyor” dedi.

"Aşkla Düğümlenen Sanat: Türk Halıları" ve "Osmanlı Dönemi Suriye Lübnan Dokumaları" sergileri açıldı

"Aşkla Düğümlenen Sanat: Türk Halıları" ve "Osmanlı Dönemi Suriye Lübnan Dokumaları" sergileri Türk İslam Eserleri Müzesi'nde izlenime sunuldu.

İstanbul Uluslararası Doğu Halıları Konferansı (International Conference on Oriental Carpets - ICOC) kapsamında düzenlenen sergiler, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Ticaret Bakanlığı desteğiyle İstanbul Halı İhracatçıları Birliği (İHİB) ev sahipliğinde düzenlendi.

Teşekkür konuşmalarının ardından, İHİB Başkanı Ahmet Hayri Diler, İstanbul Kültür ve Turizm Müdürü Coşkun Yılmaz, Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdür Yardımcısı Bülent Gönültaş, mimar ve halı tekstil antikacısı Bülent Gönültaş, serginin açılışını yaptı.

Gönültaş, "Türkiye'nin en nadide müzelerinden biri olan Türk İslam Eserleri Müzemizde, dünyanın en güzel koleksiyonuna sahip olan halı koleksiyonu 13. ve 14. yüzyıldan 18. yüzyıla kadar süreci yansıtan güzel bir sergimiz var." dedi.


Açılışın ardından yerli ve yabancı katılımcılar, sergilenen halıları inceleyerek, sergi alanında hatıra fotoğrafı çektirdi.

Sergide halı dokuyarak yer alan Elveda Solak, yaptığı açıklamada, yirmi yıldır halı dokumayıp yeniden başladığını belirterek, "Hiçbir şey unutmamış olduğumu bu aktif süreçte gördüm. Aynı şeyleri, aynı duyguları yaşıyorum ve üretiyorum. Sergiye dahil oldum. Sanatı seviyorum. Meslek olarak da eşimle sanata hemhal olduğu için bu işin içindeyim. Sergi için 25 gündür dokuyorum. 25 günlük bir emek var burada. Tabii bundan önce ipin boyanması, eğrilmesi o ayrı bir süreç." diye konuştu.

"Vincent van Gogh resminde nasıl duygusunu ifade etmişse, halıda da kadın duygusunu ifade ediyor"

Halı sanatının hayatının içinde olduğuna işaret eden Solak, şunları kaydetti: "Halı sadece bir eşya değildir. Eşya olarak adlandırılamaz bence. Halı kadının duygusu, yaşamı, döngüsü aynı zamanda zamanın dili ve günüdür. Halı üretildiği günü temsil eder. O şekilde bakmak lazım. Renkler, o zamanki ekonomiyi, statüyü, devletin gücünü, kudretini, her şeyini temsil eder. Halı bu şekilde zamanın küçük bir kesitidir. Bu sanatın kör olmasını istemiyorum. Bu sanatın yaşatılmasını istiyorum. Bizim gibi akademik eğitimi olmayan insanların da heba edilmemesi gerektiğini düşünüyorum. Çünkü bizim gibi aktarmayla öğrenen insanlar köreliyorlar. Bunun değerlendirilmesini istiyorum. Çünkü bizden sonra bir nesil yok. Biz çocuklarımıza aktaramıyoruz. Bu bizim için büyük bir kayıp. Bunun aktarılması gerektiğini ve bizim son nesil olduğumuza inanıyorum. Bizden sonra üreten yok."

Sergiler, 23 Ağustos'a kadar ziyaret edilebilecek.






Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Günnur Ulusoy'dan "Çizgisel Hayatlar"

İsmail Özkan’dan Türkevi’nde anlamlı ziyaret

Şima'nın mitolojik kadınları

Cennet Külekçi Avrupa ikinci güzeli oldu

Engelsiz Yaşam Vakfı 15 yaşında

Konuralp Film Festivali 15 Mayıs’ta Düzce'de

İşte “Miss&Mr. Fashiontv 2024”

Hayırsever iş insanı Turhan Mildon vefatının 13. yıldönümünde anıldı

Oliver Heldens ve Robin Schulz 10 aradan sonra Türkiye'de

Kız çocukları için ünlüler bir arada