Zamansız biçimsiz sergi


Akademisyen-ressam, heykeltıraş Mücahit Bora’nın Ahmet Adnan Saygun Merkezi’nde açılan ’’ZAMANSIZ MEKANLAR’’ RESİM ve HEYKELDE  ’BİÇİMSİZLER‘’ isimli ikisi bir arada sergisinde, resim disiplininde karakalem ve renkli, heykelde doğal ve renklendirme ikinci dönem çalışmalarına yer veriliyor.

Bugüne dek resimde yedi, heykelde dokuz olmak üzere toplam 16 kişisel sergiye imza atan Dokuz Eylül Üniversitesi Buca Eğitim Fakültesi Resim-İş Öğretmenliği Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mücahit Bora sergi özelinde Recep Süğlün’ün sorularını yanıtladı.

Mücahit Bora, Recep Süğlün
Bora, “İkinci dönem çalışmalarımı yansıtması açısından Muğla Belediyesi Türkan Saylan Sanat Merkezi’nde düzenlemiş olduğum kişisel sergim bir ilkti. İzmir Büyükşehir Belediyesi Ahmed Adnan Saygun Kültür Merkezindeki bu sergim ise ikinci dönemimin ikinci sergisi oluyor. Malzeme kullanımı olarak ilk dönem heykellerim mekanik, metalikti denilebilir. İkinci dönem heykellerimse tabii oldu. İlk dönem heykellerim farklı makinaların farklı parçalarından seçilerek elektrikli kaynakla montajı yapılarak bir araya getirilmiş ya da vücut bulmuş insanımsı ya da hayvanımsı formlardan oluşan çağrışımsal çalışmalardı. Elbet birinci döneme kıyasla ikinci dönem çalışmalarımda salt bir malzeme farkı olmadı. Bu sergi heykellerimde malzemenin yanında teknik, üslup, form, anlatım olarak farklılıklar da mevcut. Bu sergideki heykellerimin ‘Çağrışım-Benzeşim’ temel fikri üzerinden oluşturulması nedeniyle ilk dönem çalışmalarımla anlatım üslubu olarak paralellikler kurduğu da söylenebilir elbet. Bu sergimdeki heykellerim malzeme olarak doğadan elde edilmiş ahşap, ağaç kökleri, ağaç dallarının montajla bileşiminden bir araya getirilmiş, renklendirilmiş ya da boyama hayvanımsı formlardan oluşmaktadır. Benzer benzemez halleriyle bilindik bir şeyleri çağrıştırıyor gibi görünseler de hiçbir şeye tam olarak benzemeyen formlardır. Örnekse bu heykellerin ilk bakışta bir hayvan figürünü çağrıştırdığı belki söylenebilir ama hangi hayvan türene ait olduğu söylenemez. Bu biçimsiz heykeller bir tasarım olarak uzun süreden beri zihnimizde yer ediniyordu. Zaman ve malzeme yetersizliğinden dolayı pratiğe dönüşememişti. Malzemeler doğadan olunca, hemen istediğimiz zaman bulunmayınca… Yedi aya dağılan bir sürede dağ, bayır, kazma, kürek dolaşarak gerekli malzemeleri temin ettik. Kafamızdaki tasarımın doğadakiyle örtüşmesi gerekiyordu. Doğadan bulduğumuzun doğal halini koruduk. Biçimsizler müdahalesiz oldu. Yontusuz oldu. Tüm bu yönleriyle bu 12 heykelin en önemli özelliği bu sayıyla sınırlı tutulması ve tekrarlanamaz, çoğaltılamaz olması… Resimlerime gelince “Zamansız Mekânlar” uzun zamana yayılan zaman buldukça uygulama fırsatı bularak yaptığım sürdürdüğüm çok sayıdaki eserlerimden bir seçkidir. Seçkinin yansımasıdır. İkinci dönem resimlerimin ilk sergisidir. Kurgusal mekânlarda bilindik denilebilecek biçimlerin harmanlandığı kompozisyonlardır” dedi.




































Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Günnur Ulusoy'dan "Çizgisel Hayatlar"

İsmail Özkan’dan Türkevi’nde anlamlı ziyaret

Şima'nın mitolojik kadınları

Cennet Külekçi Avrupa ikinci güzeli oldu

Engelsiz Yaşam Vakfı 15 yaşında

Konuralp Film Festivali 15 Mayıs’ta Düzce'de

İşte “Miss&Mr. Fashiontv 2024”

Hayırsever iş insanı Turhan Mildon vefatının 13. yıldönümünde anıldı

Oliver Heldens ve Robin Schulz 10 aradan sonra Türkiye'de

Kız çocukları için ünlüler bir arada