Haydar Ekinek: Orada bir sanat köyü var artık çok yakında
Çocukluğunda imkansızlıklar nedeniyle resimlerinde fırça yerine çivi, boya yerine de tandır isi kullanarak bu yeteneğini geliştiren, şimdiye kadar birçok sergi açan Vanlı Ressam Haydar Ekinek, kendi adını taşıyan sanat köyünü hayata geçirmek için çalışmalarını hızlandırdı.
Sanat dünyası artık sizi yakından tanıyor. Bundan sonrası için hedefleriniz neler?
Bu sanat köyünde ne gibi faaliyetler olacak?
Haydar Ekinek Sanat Köyü’nde öncelikle 100 ev yapılacak. Sanatçılar bu evleri satın alacaklar. Her sanatçının orada evi ve evinin altında bir sanat galerisi olacak. Sanatçı orada ailesiyle birlikte yaz-kış yaşayacak. O köyün merkezinde de 500 metrekare büyüklüğünde bir sanat merkezi olacak. Sürekli açık olacak bu galeride her daim sergiler olacak ve bu sergilerde sanatçıların en özel eserleri yer alacak. Sanatseverler ve koleksiyonerler o köye gidip eserleri satın alacaklar.
Haydar Ekinek Sanat Köyü’nün bir başka amacı da yetenekli gençlerin bu köyde eğitim fırsatı elde etmesidir. Okulların tatile girdiği dönemlerde yetenekli bulduğumuz öğrenciler, köyümüze gelip önemli sanatçılardan ücretsiz olarak eğitim alma fırsatı bulacaklar. Nasıl ki futbol okullarında genç yaşta futbolcu yetiştiriliyorsa Haydar Ekinek Sanat Köyü’nde de başarılı ve yetenekli öğrenciler ustalardan ders alarak geleceğimizin sanatçıları olacaklar. Onları akademik eğitime hazırlayacağız.
Bu projeyi gerçekleştirmek için büyük bir ekip lazım, yeterli bir ekibe sahip misiniz?
Bir sanat köyü kuruyorsunuz, bir müzeden bahsediyorsunuz, bunların hazırlıkları ve yapımı aşamalarında bir ekiple çalışıyorum diyorsunuz. Bu projelerin oluşumu maddi açıdan sizi zorlamıyor mu?
Sanat köyüne ilgi nasıl?
Projemizi açıkladığımızdan beri çeşitli kesimlerden ilgi var. Özellikle entelektüel kesim, büyük ilgi gösteriyor. Bu ilginin nedeni Güneydoğu’da yaşadığımız depremlerden sonra ve yaklaşan İstanbul depremi ihtimali nedeniyle de olabilir ama İstanbul’un o keşmekeşinden ve insanı boğan şehir hayatından sıkılmaları da olabilir. Sağlık açısından da şehir hayatından uzaklaşmak cazip geliyor olabilir ama projemize beklediğimizden fazla ilgi duyuluyor.
Sanat köyünü neden Yalova Karamürsel’e yapıyorsunuz?
Sanat köyünün yeri konusunda uzun bir araştırma zamanımız oldu. Başlarda Trakya bölgemize yoğunlaşmıştık ama sonrasında her yere yakın olması hasebiyle şimdiki yerimize karar verdik. Birkaç saatlik yolculukla İstanbul, İzmir, Ankara, Eskişehir gibi sanatın merkezleri diyebileceğimiz yerlere hemen ulaşılabilecek bir mesafede.
Çiviyle resim yaptığınız için farklı bir tarzınız var. Çiviyle resim yapan başka biri var mı ve bu tekniği sizden öğrenmek isteyenler oldu mu?
Haydar Ekinek - Erol Işık |
Sanat adına vicdanen çok rahatım. En azından kendime has bir tarzım ve sanata bir katkım var. Dünya ve Türk sanatına yeni bir akım, yeni bir teknik kazandırdığım için büyük haz duyuyorum. Rönesans döneminde yapılan resimlerin bir benzerini yapmak ya da o tarz resimler üretmek yerine kendime ait bir tarzım var. Ancak çiviyle resim yapmak gerçekten çok zor bir teknik. Altyapısı ve eskizi çok titizlikle yapılıyor.
Bugüne kadar teknik anlamda benden eğitim almak ve çiviyle resim yapmayı öğrenmek isteyen olmadı. Ancak ileride olursa seve seve tüm bildiklerimi anlatır, ona da öğretmek isterim. Ancak dediğim gibi zor bir teknik ve bu yüzden de şimdiye kadar kimse heves etmedi. Belki de günü gelmedi diye düşünüyorum. Çünkü benim tekniğim çok zordur. Herkes yapamaz demiyorum ama herkes bunu göze alamaz. Belki ben de zorda kalmasam, fırça bulsam çiviyle resim yapmayı düşünmezdim. Zorluklar insana çok şey öğretiyor.Çiviyle resim yapmak zor mu gerçekten?
Resimlerimde ben hiçbir zaman doğaçlama çalışmıyorum. Altyapısını oluşturmak günlerce ya da aylarca sürebiliyor. Arkadaşlarla birlikte üzerinde tartışıyoruz. En son aşamada tuvale geçiriyorum. Eserlerimde hem sanat adına hem de hazırlık aşamalarıyla çok büyük emek olduğu için haliyle çok da kıymetli oluyor. Bu yüzden Haydar Ekinek Sanat Köyü’nde kuracağımız müzemizde eserlerimi sergilemek istiyorum. Doğduğum yer olan Van’da da bir Haydar Ekinek Sanat Müzesi kurma hayalim var, yapabilirsek onu da gerçekleştireceğim. Bundan sonraki yaşamımda daha önce de olduğu gibi hep üretmek, hep üretmek, hep üretmek var.
Çiviyle resim yapma tekniği dışında tarzınızı nasıl ifade edersiniz?
Yıllar sonra sizin resimlerinizi görenler ya da sizi araştıranların, sizin hakkınızda nasıl sonuçlara ulaşmasını ve ne söylemesini istersiniz?
Resimlerini yaparken kimseyi mutlu etmeye çalışmamış, kimsenin masasına oturmamış demelerini isterim. Şu dönemde camiler yerine nü resimler yapmış, Kürt kesimi mutlu etmeye çalışmamış, Cumhuriyetçileri de mutlu etmeye çalışmamış, demelerini isterim. Sanatçı birilerinin masasına oturursa veya bir kesimi mutlu etmek için sanatını icra ederse o zaman sanatçı olamaz. Birilerini mutlu etmek için resim yapsaydım bu durum beni boğardı. Ben sanat için sanat yapıyorum. Sanatçının sağken para kazanması zordur. Ben bu yaşımda para kazanabiliyorsam kendimi şanslı hissediyorum.
Renkler ne kadar önemli? Sıcak renkleri mi daha çok seviyorsunuz, pastelleri mi, bir ayrım yapıyor musunuz?
Bunun nedeni de o dönemki ruh halimle ilgili. Sanatçıların böyle dönemleri vardır, kırmızı dönem, sarı dönem gibi adlandırırlar. Genel anlamda ben renkli çalışmayı severim. Pastel zamanlarım oluyor ama o kısa sürüyor, yeniden renkli çalışmalara dönüyor. Çünkü renkleri seviyorum. Renkler arasında geçiş yapmayı daha çok seviyorum. Kontrast renkleri seviyorum çünkü öndeki ya da arkadaki renklerin bağırmasını, ben buradayım demesini seviyorum. Bazen de doğadaki renkleri bile değiştirmeyi seviyorum. Doğanın kendisinde değiştiremiyorum ama tuvale aktarınca değiştiriyorum.
Yorumlar
Yorum Gönder