Pelin Toğrul: Hayalimdeki dünyam
Notre Dame de Sion Fransız Kız Lisesi’nde ortaokul, Robert Kolej’de lise ve Koç Üniversitesi’nde ekonomi eğitimi alan genç ressam Pelin Toğrul, hayalindeki dünyayı ölümsüzleştirmek için soluğu tuval başında almış.
Kurumsal hayattan kendini kopararak LaSalle College İstanbul’da iç mimarlık eğitimine başlayan Pelin Toğrul, aldığı duvar sanatı ve doku eğitimini tablollaştırarak ilgi odağı oldu.Kurumsal hayatı bırakmaya nasıl karar verdiniz?
Aslında hep aklımda soru olan kurumsal yaşamımda varoluşumla hayata ne kattığım ve sonrasında benden geriye ne kalacağı, benim tekrar kariyer planımı gözden geçirmeme sebep oldu. Bunu kurumsal hayatta gerçekleştiremeyeceğimi fark ettiğim andan itibaren bu düşüncem yoğunlaştı ve hayata geçirmek istedim.
Bu tarz çalışmalar yapmaya nasıl başladınız?
Sosyal medya üzerinden Saliha Doğan ve Meral Can’ın sayfalarını takip etmeye başladıktan sonra duvar ve doku sanatı eğitimi aldım. Uzun bir süre üzerine çalıştıktan sonra münferit olarak da çalışmaya başladım.
Çalışmalarınızda nereden ilham alıyorsunuz?
Doğadan; renkleri, şekilleri ve paternlerinden; duygulardan; mutluluk, üzüntü, coşku, vb.. Kısacası aslında doğal olan her şeyden etkilenebiliyorum.
Çalışmalarınızın sizin için bir anlamı var mı?
Hepsinin aslında bir hikayesi var. Eserlerimde o dönemdeki duygularımı ve hislerimi yansıttığımı düşünüyorum. Günlüğümün resmedilmiş hali gibi…
Yurt dışında gittiğiniz, sizi etkileyen yerler var mı?
Fransa, Amerika, İtalya, İspanya, Güney Kore gibi daha birkaç farklı ülkeyi gezme fırsatım oldu. Hepsinde etkilendiğim yerler oldu ama en çok Barcelona’da bulunan, Antonio Gaudi’nin eseri Casa Batllo beni etkiledi. Art nouveau tarzında denizden ilham alan, farklı bir yaklaşımla doğayı fantastik bir şekilde gözler önüne seren bir eser. İçine girdiğimde beni hayali bir dünyadaymışım gibi hissettirmişti.
Eylül ayında Rumsos Galeri’nin GalleryNext ile düzenlediği bir karma sergiye katıldınız. Bu serginin size hissettirdikleri neler?
Rumsos Galeri’nin GalleryNext ile düzenlediği karma sergide bulunmak, benim için çok heyecan vericiydi. Çünkü öncelikle benim ilk sergimdi ve çok değerli sanatçıların sergide bulunması, beni onurlandırmasının yanında yepyeni bir hayatın içine soktu. Yaptığım eserleri nasıl sergileyebilirim derken karşıma çıkan bir fırsattı. Çok heyecan ve gurur verici bir sergiydi. Eserlerime olan ilgi ise beni daha da onurlandırdı.
Daha bir ay olmadan Bodrum’da ikinci bir sergiye katıldınız. Bununla ilgili duygu ve düşüncelerinizi de alm
ak isteriz.
Bodrum’daki sergi de ilk sergideki heyecanımı devam ettiren bir sergi oldu. Bir önceki sergiden 2 eserim ve yeni yaptığım 3-4 eserimle katıldım. Yine farklı bir tarz olarak ilgi gördü ve daha ilk gün, bir eserimi yeni sahibiyle buluşturmuş oldum. Her gün yeni bir heyecan ve mutluluktu benim için.
Önümüzdeki günlerde başka sergi planlarınız var mı?
Evet, öncelikle kasım ayının başında Toro Karaköy Art Gallery’de solo sergim olacak. Aynı zamanda Selanik’te de bir fuara katılmayı planlıyorum.
Kendinize nasıl bir yol haritası çizdiniz?
Farklı teknikler uygulayarak, duvar sanatını duygularımla tablolaştırmaya devam etmeyi planlıyorum. Doğanın güzelliklerini eserlerime yansıtarak, ben de kendi hayali dünyamı ölümsüzleştirmek istiyorum.
Yorumlar
Yorum Gönder