Güzel Bakır, 18 yıldan beri kendi özgün üslubunu kurabilmek için, sanatı bir laboratuvar gibi inceliyor ve araştırmalarının sonunda kendine özgü üslubu ve özel tekniğini kurarak, ismini geleceğe emin adımlar atan genç sanatçılar arasında iyi bir yere konumlandırıyor.
18 yıldan beri, Yücel Dönmez atölyesine bir sanat akademisine gider gibi devam ederek, Dönmez’in yıllarını vermiş olduğu deneyimlerinden faydalanarak, bir sanatçı adayının nasıl kendi özgünlüğünü elde edebileceğinin sırrını çözerek, kendisine özgü çalışmalarını gerçekleştiriyor. Bu konuda Güzel Bakır’ şunları söylüyor, “Aynen akademi sınavına girer gibi hocam yeteneğim olup olmadığı konusunda bir dizi çalışmalar yaptırarak, sonuca ulaştı ve yeteneğimin olduğunu söyledikten sonra, hocanın dediklerini anlayabilmek ve kendi yolumu çizebilmek için çalışmalara başladım. Bir çok denemeler yaparak, kendime göre üsluplar geliştirdim. Bu arada özel tekniğimi de bulmam gerektiğini iyice anlamıştım ve ona da yoğunlaşarak, çeşitli yöntemler denedim. Her defasında yaptığım teknik çalışmalarının başka yabancı ressamlar tarafından da uygulandığını görünce , yeniden başa döndüm ve tatile gittiğim kentimizde doğayı izlerken, aynı zamanda ne yapmam gerektiği de gözümde canlanmaya başladı ve köyümüzden sentezler kurmaya başladım kafamda. Çocukluğumda izlediğim harman sürenler ve rüzgarın kaldırdığı bazen gözümüze kaçan saman parçaları ve de Munzur dağlarının rengarenk çiçekleri hafızamda canlandı ve bu andan sonra tekniğimi ve üslubumu kurmam benim içi kolay oldu. Çalışmalarıma konsantre olduğum zaman, bir film şeridi gibi yaşamım da gözümün önünde canlanır ve o heyecanla, bir sabır gerektiren işlerime odaklanarak, insanları bakarken heyecanlandıran, düşsel görsellerimdeki felsefeyi çözmeye davet ediyorum. O felsefe ki, yaşanmışlıkların, umutların ve sabrın ilmik, ilmik dokunduğu ansiklopedik bir halı gibidir, binlerce öyküye yol açar.”
Yorumlar
Yorum Gönder